2025-02-02

Bertrand Russell’in Evlilik ve Ahlak kitabı

Bertrand Russell’in Evlilik ve Ahlak (Marriage and Morals, 1929) adlı eseri, evlilik kurumunu ve cinselliği ahlaki, toplumsal ve tarihsel açılardan ele alan önemli bir felsefi çalışmadır. Kitap, geleneksel ahlak anlayışını sorgulayarak daha özgürlükçü ve rasyonel bir bakış açısı sunmayı amaçlar. İşte kitabın geniş bir özeti:


Giriş: Ahlak ve Toplum

Russell, ahlakın zamanla değişen ve toplumsal yapıya bağlı bir kavram olduğunu savunur. Geleneksel ahlak kurallarının çoğunun, modern dünyanın ihtiyaçlarına uygun olmadığını ileri sürer. Ona göre, ahlakın amacı bireyin mutluluğunu artırmak olmalıdır ve bu bağlamda evlilik kurumu ve cinsellik de yeniden değerlendirilmelidir.


1. Cinsellik ve Tarihsel Evrim

Russell, tarih boyunca cinselliğe bakış açısının değiştiğini gösterir:

  • İlkel Toplumlar: Cinselliğin doğal ve özgürce yaşandığı topluluklar vardı.
  • Tarım Toplumları: Mülkiyet kavramı ortaya çıkınca, kadınların sadakati erkekler tarafından zorunlu hale getirildi. Bu durum, kadını erkeğin mülkü haline getirdi.
  • Hristiyanlık ve Cinsellik: Hristiyanlık, cinselliği günah olarak gördü ve evlilik dışı ilişkileri sert bir şekilde cezalandırdı. Bu anlayış, Orta Çağ'dan itibaren Batı toplumlarında ahlaki normlar oluşturdu.

2. Modern Dünyada Evlilik

Russell, sanayileşme ve modernleşmeyle birlikte evliliğin işlevinin değiştiğini vurgular:

  • Geleneksel evlilik modeli, ekonomik ve sosyal zorunluluklar nedeniyle şekillenmiştir.
  • Modern dünyada kadınların ekonomik özgürlüğü arttıkça, evlilik artık bir zorunluluk olmaktan çıkmıştır.
  • İnsanların mutluluğu ve uyumu esas alınmalıdır; evlilik sevgiye dayalı bir ilişki olmalıdır.

3. Cinsel Ahlakın Değişimi

Russell, geleneksel cinsel ahlakın sıkı kurallara dayalı olduğunu, ancak bu kuralların çoğunun artık geçerliliğini yitirdiğini savunur:

  • Evlilik dışı ilişkilerin ve boşanmanın tabu olmaktan çıkması gerektiğini söyler.
  • Cinsel özgürlüğün bireysel mutluluk için önemli olduğunu belirtir, ancak bunun etik bir çerçevede ele alınması gerektiğini de vurgular.
  • Kadınların ve erkeklerin cinsel yaşamda eşit haklara sahip olması gerektiğini savunur.

4. Çocuk Yetiştirme ve Aile Kurumu

Russell, çocukların sağlıklı bireyler olarak yetişmesi için sevgi dolu bir ortamın şart olduğunu belirtir:

  • Geleneksel evlilik modelinin, bazen çocuklar için zararlı olabileceğini ifade eder.
  • Boşanmanın çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olabileceği düşünülse de, mutsuz bir evlilik içinde büyümenin daha kötü sonuçlar doğurabileceğini savunur.
  • Çocuk yetiştirmede bireysel özgürlük ve sevginin esas alınması gerektiğini vurgular.

5. Ahlak, Dinin Etkisi ve Özgürlükçü Yaklaşım

Russell, dinin ahlak üzerindeki baskıcı etkisini eleştirir:

  • Ahlak kurallarının, dini dogmalar yerine akıl ve bilim doğrultusunda şekillendirilmesi gerektiğini öne sürer.
  • İnsanların cinsel yaşamları üzerinde dinin dayatmalarının gereksiz olduğunu savunur.
  • Ahlak, bireylerin mutluluğu ve toplumun refahı göz önüne alınarak yeniden tanımlanmalıdır.

Sonuç: Yeni Bir Ahlaki Yaklaşım

Russell, özgürlükçü bir ahlak anlayışının benimsenmesi gerektiğini savunur:

  • Evlilik ve cinsellik konusunda daha açık fikirli olunmalıdır.
  • Cinsel özgürlük, sevgi ve sadakatle dengelenmelidir.
  • Kadın ve erkek arasındaki eşitsizlik sona ermelidir.
  • Çocukların sağlıklı bir çevrede büyümesi için, katı aile modelleri yerine sevgiye dayalı ilişkiler geliştirilmelidir.

Genel Değerlendirme

Evlilik ve Ahlak, dönemine göre oldukça radikal fikirler içerir ve geleneksel cinsellik ve evlilik anlayışına meydan okur. Russell, bireysel özgürlüğü ve mutluluğu ön plana çıkarırken, toplumun ahlaki dönüşüm geçirmesi gerektiğini savunur. Kitap, özellikle evlilik, cinsellik ve ahlak konularında tartışma yaratmış ve modern cinsiyet eşitliği hareketlerine önemli bir entelektüel katkı sunmuştur.

Hiç yorum yok: