Alice'in Karanlık Tarafı: V&A Sergisi, Okült Semboller ve Gizli Büyü Bağlantılarının İzinde
Lewis Carroll’ın Alice Harikalar Diyarında ve Aynadan İçeri eserleri yüzyılı aşkın süredir çocuk edebiyatının temel taşlarından biri olarak kabul edildi. Beyaz Tavşan, Cheshire Kedisi ve tiran Kraliçe gibi karakterlerle süslü bu fantastik evren, çoğu okur için masum bir hayal gücü patlaması olarak görülür. Ancak son yıllarda, özellikle 2021'de Londra’daki Victoria & Albert Museum’da (V&A) açılan Alice: Curiouser and Curiouser sergisi ile birlikte, bu masalın göründüğünden çok daha karanlık, çok daha ezoterik bir alt yapıya sahip olabileceğine dair tartışmalar alevlendi.
Serginin sunduğu belgeler, yayımlanmamış illüstrasyonlar, dönemin kültürel atmosferi ve nadir kitap uzmanı Jake Fior’un araştırmaları, Alice evreninin Viktorya dönemi okült geleneğiyle sandığımızdan daha fazla kesişiyor olabileceğini gösteriyor.
Aşağıdaki inceleme, edebi analiz, tarihsel bağlam ve okült sembolizm ışığında bu karanlık yüzü daha da görünür kılmayı amaçlıyor.
1. Dodgson’ın Diğer Yüzü: Mantığın Adamı mı, Ezoteriğin Meraklısı mı?
Lewis Carroll (Charles Lutwidge Dodgson) genellikle matematikçi, mantıkçı ve bir Oxford ruhbanı olarak tasvir edilir. Fakat arşiv kayıtlarına, kütüphane koleksiyonlarına ve mektuplarına bakıldığında çok yönlü bir kişilik ortaya çıkar:
Carroll’ın kütüphanesinde bulunan temalar:
- Telepati
- Ruh çağırma ve hayalet fenomenleri
- Parapsikoloji deneyleri
- Spiritüalist literatür
- İbrani mistisizmi, akrostiş yapılar, gizli alfabeler
Oxford’daki Christ Church arşivlerinde, Carroll’ın 1880’lerde psişik fenomenlere yönelik büyüyen toplumsal ilginin bir parçası olduğu, Psişik Araştırma Derneği'ne (Society for Psychical Research) destek verdiği bilinir.
Bu ilgi doğrudan bir “büyü pratiği” anlamına gelmez; fakat düşünce deneyleri, mantık bulmacaları ve kelime oyunlarının, ezoterik geleneklerde kullanılan şifreleme ve bilmece yoluyla öğretim yöntemleriyle şaşırtıcı şekilde benzeştiği kabul edilir.
Alice Liddell ve ezoterik bağlantılar
Nevin noktası ise, gerçek Alice’in ailesinin dönem okült çevreleriyle olan dolaylı bağlarıdır:
- Oxford Dekanı Henry Liddell’in Mason localarıyla yakınlığı
- Liddell soyundan gelen Samuel Liddell MacGregor Mathers’ın, 19. yüzyılın en etkili gizli topluluğu olan Hermetic Order of the Golden Dawn’ın kurucularından biri olması
Golden Dawn, okült tarihinin bel kemiğidir. Tarot’un modern yorumları, Kabalistik büyü modelleri, ritüel sihir—hepsi bu topluluk içinde sistematik hale gelmiştir.
Fior’un temel iddiası şudur:
Alice’in yolculuğu, dönemin ezoterik inisiyasyon süreçlerine çarpıcı benzerlikler taşır.
2. Metinlerdeki Karanlık İmgeler: Satranç, Jabberwocky ve İnisiyasyon Miti
Satranç tahtası: bir inisiyasyon haritası mı?
Aynadan İçeri’deki satranç oyunu, Alice’in beyaz piyon olarak başladığı ve vezir olarak tamamladığı sekiz aşamalı bir yolculuktur.
Golden Dawn ritüellerinde ise adayların:
- belirli simgesel odalardan geçmesi,
- ışık, gölge, bilgi ve bilgelik temelli 10 aşamalı bir yolculuk izlemesi gerekir.
Carroll’ın yapısının bu inisiyatif modellerine benzerliği tesadüf mü?
Fior’a göre hayır—özellikle Tenniel’in defterlerinde bulunan zırhlı figür eskizleri, bu kapalı referansları daha da güçlendirir.
Jabberwocky: Mitik canavarın okült kökenleri
Jabberwocky şiiri, anlamsız kelimelerle yüklü bir oyun gibi görünse de:
- “Vorpal sword” gibi hiçbir yerde bulunmayan kelimeler
- Ritüel silahlara benzer isimler
- Ejderha ve canavar ikonografisi
Fior ve bazı Carroll araştırmacıları, şiirin Ejiptik ve Kabalistik kelime oyunlarına işaret eden özellikler taşıdığını düşünür.
Ayna motifi
Ayna, Batı okültizminde:
- bilinçaltına geçit,
- astral seyahatin sembolü,
- ritüel kapı (gateway)
olarak kullanılır.
Dolayısıyla Alice’in aynadan içeri adım atması, sıradan bir fantastik mekanizma değil, sembolik bir yeniden doğuş ritüeli olarak görülebilir.
3. V&A Sergisi: Masumiyetin Perdesi Kalkıyor
2021’deki V&A sergisi sadece nostaljik bir Alice kutlaması değildi; sergi küratörleri bilinçli şekilde Carroll’ın eserlerinin gölgeli yanlarını öne çıkaran bir yaklaşım benimsedi. Bunlar arasında:
Tenniel’in yayımlanmamış defteri
Jake Fior’un nadir kitap fuarında bulduğu defterde:
- şövalye figürleri,
- savaş sahneleri,
- sembolik zırhlar,
gibi Alice illüstrasyonlarının arka planını oluşturan ancak yayınevince sansürlenmiş çalışmalar vardı.
Bu illüstrasyonların karanlık tonu, çocuk kitabının yüzeysel masumiyetinin altında çok daha rahatsız edici bir dünya bulunduğunu düşündürdü.
Carroll’ın fotoğrafçılığı üzerinden yürütülen tartışmalar
V&A, Carroll’ın çocuk fotoğraflarıyla ilgili tartışmalı yönlerini bilinçli olarak geri plana itti. Bunun yerine:
- Alice Liddell'in yetişkinlik dönemine ait portreler,
- Tenniel’in daha ‘keskin’ çizimleri,
öne çıkarıldı.
Bu tercihler, anlatıyı masumiyetten ziyade “kafa karıştırıcı karanlık” eksenine oturttu.
Disney eleştirisi
Sergi, Disney uyarlamasının:
- gerçek hikâyeyi yumuşattığını,
- sembolik derinliğini sulandırdığını,
- Tenniel’in gotik atmosferini gölgelediğini
belirterek, orijinal Alice evreninin “tuhaf derecede karanlık ve yetişkin” bir yapıya sahip olduğunu vurguladı.
4. Jake Fior’un Yeniden Yazımı: Through a Looking Glass Darkly
Fior’un 2021’de yayımladığı bu eser, sadece bir yeniden anlatım değil—bir tür “ezoterik restorasyon” projesi. Fior, Carroll’ın bilinçli olarak bastırdığını düşündüğü bazı sembolleri metne geri yerleştiriyor.
Fior’un üç temel müdahalesi
1. Hikâyeyi okült bir çerçeveye oturtmak
Alice’in yolculuğu Golden Dawn ritüellerine bağlanıyor. Ayna, bir giriş kapısı; satranç tahtası ise ritüel alanı.
2. Sembolik yoğunluğu artırmak
- Vorpal kılıç → Kabalistik bir inisiyasyon aracına dönüşüyor
- Jabberwock → mitik canavarın ezoterik yorumu
- Karakterlerin yolculuğu → spiritüel dönüşüm alegorisi
3. Tenniel’in eski eskizlerini modern illüstrasyonlarla harmanlamak
Özel baskılarda:
- mavi ipek cilt,
- gümüş kenarlar,
- parfümlü sayfalar
gibi koleksiyoner detayları bulunuyor.
Eleştiriler ise ikiye ayrılıyor:
- “Deha parladı, yapı onarıldı” diyenler
- “Carroll’ın kusurları onun bütünlüğüdür” diyenler
5. Masalın Gölgeleri: Neden Bu Kadar Tartışılıyor?
Alice’in okült bağlamda yeniden yorumlanması bazı çevrelerde rahatsızlık yarattı, çünkü:
a) Masum bir çocuk hikâyesinin yeniden okunması
Toplumsal hafızada Alice güvenli bir masaldır; gizli semboller bu imgeye zarar verir.
b) Carroll’ın kişisel yaşamı zaten tartışmalı
Çocuk fotoğrafçılığı üzerine süren tartışmalar hâlihazırda hassas bir zemin yaratıyor.
c) Ezoterisizme yönelik toplumsal refleks
Büyü, tarot, okült toplumlar gibi konular hâlâ gizemli veya “yasak bilgi” kategorisine konur.
d) Eserin politik bir okuması
Modern yorumlar Alice’i:
- ataerkil düzeni kıran,
- yetişkin otoritesine karşı direnen,
- feminist ve büyücü-figürü harmanlayan
bir kahramana dönüştürüyor. Bu da geleneksel edebiyat okumasına meydan okuyor.
Sonuç: Ayna Kimi Gösteriyor?
Alice’in karanlık yönü, belki de Carroll’ın gizli bir büyü ritüeli yazdığı anlamına gelmiyor.
Ama şunu kesinlikle söylüyor:
Viktorya dönemi masalları, modern çocuk edebiyatı kadar masum değil.
Ezoterik semboller, toplumsal eleştiriler ve bilinçaltı imgelerle dolu.
V&A sergisi ve Jake Fior’un çalışması sayesinde, Alice artık yalnızca:
- “tuhaf bir düş” veya
- “çocukça bir oyun”
olarak görülmüyor.
Artık bir gölge masalı:
yetişkinliğin, bilincin, kimliğin, ritüelin ve sembolizmin iç içe geçtiği bir labirent.
Ve tüm labirentler gibi, ışığın olduğu yerde karanlık da var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder