2015-03-31

Robert kolejine kontenjan dışı kayıt


Geçen hafta basın ve çeşitli kanallardan kamuoyuna duyurulan, Robert kolejine kontenjan dışı bir öğrenci alımı haberini bir kısmınız duymuşsunuzdur. Robert kolej konunun hassasiyeti nedeniyle kısa bir açıklama ile yetindi. Robert velisi olarak baskının nereden ve nasıl geldiği konusu beni pek ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren vatandaş olarak, veli olarak işin yaşanan kısmı, işin hakkaniyet kısmı. Bu pencereden baktığımda düşündüklerimi paylaşmak isterim.

Geçen sene sınav senemiz olmasına rağmen kızımızın çalışma sisteminde büyük bir değişiklik olmadan sınavlara hazırlandık. Eşim ve ben çalışma koşulları dolayısıyla, eve geç giden çalışan velileriz. Eve gittiğimizde kızımın ödevlerini bitirdiğini, kitap veya dergi okuduğunu, bir şeyler izlediğini, arkadaşları ile sohbet ettiğini görmek bizi mutlu etti. Dershaneye yazdırdık ama gidip gitmemeyi ona bıraktık. Bir gün gideceğim, ikinci gün gitmeyeceğim dediğinde itiraz etmedik. Anlatmak istediğim, hırs yapmadık, kendisi de hırs yapmadı ama düzgün çalıştı, düzenli çalıştı. Kazanacağımız yer neresi olursa ona razı olduk, hakkımıza razı olduk.

Sınav sonuçları açıklandığında, kızımız iyi bir okula yerleşti. Özel okulların açıkladıkları kuralları öğrendik, başvurumuzu yaptık. Başvurumuz kabul edildi. Bizi bir salona aldılar, en yüksek puandan itibaren okumaya başladılar. Sonuncu öğrenciye gelince salonda olup, kontenjanın dolduğunu öğrenen velileri bir hüzün sardı. Kimisi çocuğunu suçladı, bir soru daha yapsaydın ne olurdu dedi. Kimisi ise iyi bir puan aldığının bilincinde olarak İstanbul’da bulunan diğer iyi okullardan birine kayıt yaptı. Ama kimse okulu suçlamadı. Süreç adil oldu. İlan edildiği gibi işledi. Hakkaniyetli oldu. Hem kayıt olanlar için hem kayıt olamayanlar için önemli olan sistemin dürüst olması idi ve öyle de oldu.

Bu sistem ideal olmasa bile eski Çin’de başlayan Keju adı verilen hakkaniyete dayalı seçimin bir devamıdır. İlan edilen sayıdaki boş kontenjanlar açık arttırmadaki gibi satışa çıkarılıyor. Para birimi olarak sınav puanı kullanılıyor. Soyluluk, tanıdık sahibi olmak, belli bir gruba mensup olmak, para babası olmak bu müzayedede geçmiyor. Dışarıda kalanların tek tesellisi sistemin hakkaniyete dayalı olarak düzgün işliyor olmasıdır. Bizi geleceğe bağlayan umut budur.

Büyük şehirlerimizde bulunan ismi markalaşmış özel ve devlet okullarımızdan mezun olanların bazıları geleceğimizin politikacıları, iş insanları, bilim insanları olacaktır. Robert lisesindeki eğitimde dürüstlük, yardımseverlik, topluma hizmet, eğitim programına entegre bir şekilde yürümektedir. Biz çocuklarımıza çalışarak başarabileceklerini öğrettik. Onlar da çalıştılar.

Kimileri bu gemide ufak bir delik açsak ne olur diyebilir. Onlara şunu söylemek gerekiyor. İçinde seyahat ettiğiniz veya seyahat edeceğiniz gemide delik açmak pek akıllıca bir davranış değildir. Gemide seyahat edenler buna itiraz ederler, etmelidirler. Kimisi ben bir açık buldum o açıktan gireceğim diyebilir. Hepimiz kapısı açık kalmış, penceresi açık kalmış kimi evler görmüşüzdür. Kaçımız bu açıkları kullandı? Anadoluda evinin kapısına sadece bir ip bağlayan ve giden insanlar vardır. O güveni tekrar sağlamalıyız. Hepimizin iyiliği için sistemdeki açıkları kötüye kullananlara hoşgörü göstermemeliyiz. Bu güveni korumak  hepimizin görevi. Çalışarak başarabileceğine inanan "tüm" çocukları hayal kırıklığına uğratmamalıyız.

Saygılarımla,
Nevit Dilmen

http://goo.gl/hI7q93 bu sayfaya kısa link
http://tinyurl.com/ozjvu4o düz metin

Hiç yorum yok: