Ben ki İstanbul Fatihi abd-i aciz Fatih Sultan Mehmet bizzatihi alun terimle kazanmış olduğum akçelerimle satun aldığım İstanbul’un Taşlık mevkünde kâin ve malûmu’l-hudut olan 136 bap dükkanımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakfı sahih eylerim. Şöyle ki:
Bu gayri menkulâtımdan elde olunacak nemalarla İstanbul’un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim.Bunlar ki ellerindeki bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezerler. Bu sokaklara tükürenlerin tükrükleri üzerine bu tozu dökerler ki yevmiye 20′şer akçe alsınlar.
Ayrıca 10 cerrah, 10 Tabip ve 3 de yara sarıcı tayin ve nasp eyledim.
Bunlar ki ayın belli günlerinde İstanbul’a çıkalar bilâistisna her kapuyu vuralar ve o evde hasta olup olmadığını soralar; var ise şifası yada mümkün ise şifayab olalar. Değilse kendilerinden hiç bir karşılık beklemeksizin Darülacezeye kaldırılarak orada salâh bulduralar.
Maazallah herhangi bir gıda maddesi buhranı da vâki olabilir. Böyle bir hal karşısında bırakmış olduğum 100 silâh ehli erbaba verile. Bunlar ki hayvanat-i vahşiyenin yumurtada veya yavruda olmadığı sıralarda balkanlara çıkıp avlanalar ki zinhar hastalarımızı gıdasız bırakmayalar.
Ayrıca külliyemde bina ve inşe eylediğim imarethanede şehit ve şühedânın harimleri ve Medine-i İstanbul fukarası yemek yiyeler. Ancak yemek yemeye veya almaya bizzâtihi kendûleri gelmeyûp yemekleri güneşin loş bir karanlığında ve kimse görmeden kapalı kaplar içerisinde evlerine götürüle.
Sonuç: Doktorları politik yatırım olarak kullanmak yeni değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder