2014-08-07

Üsküdar Amerikan Lisesi

Dün Üsküdar Amerikan Lisesinin tanıtımına katıldım. Malum okul seçimleri, veli psikolojisi vs.

İlk dikkatimi çeken hususlar diğer tüm okul tanıtımlarında olduğu gibi biz çok iyiyiz. Siz de bizim iyi olduğumuzu bildiğiniz için buradasınız "tarz" olarak adlanadırabileceğim "duruş". İyi bir tanıtım için güzel bir sunumun grekliliğine ben de inanıyorum. Ancak tanıtımın benim üzerimde etkili olması için alçak gönüllülük ve gerçeğe uyum da önemli.

Aşağıda çıkardığım 2013 Üniversite başarı sınavı göstergeleri açısından bakıyorum okula.


YGS ve LYS'de başarı puanı açısından baktığımızda okul bu listede en son sırada. Aslında başka açılardan bakıldığında durum o kadar kötü değil. Örneğin bu okul TEOG'da ilk 7000'den öğrenci alıyor ancak üniversite sınavında ilk 1000'e %44, ilk 100'e 8 kişi girebiliyor.



Tanıtım sırasında vurgulanan, birebir okul idarecileri ile yaptığım görüşmelerde sık duyduğum biz zor bir okuluz lafını kendi açımdan, veli açısından açmak izstiyorum. 

Veli olarak tabii ki en büyük isteğim çocuğun C seviyesinden A seviyesine çıkması. Sıkıntılardan biri çocuğun TEOG'da iyi bir puan yapmış olması. çocuk açısından da sıkıntılı, okul açısından da sıkntılı veli açısından da sıkıntılı. İyi puan nasıl sıkıntı olabilir? Özetle "zirvede olan yüksekten düşer" diyebiliriz. Çocukları iyi puan yapmış velilerin en büyük beklentisi bir sonraki sınavda daha iyi veya aynı seviyeyi tutturmak. Daha düşük seviyeyi başarısızlık olarak görürler. Başarı ve başarısızlık önceki okula ve çocuğa atfedilebileceği gibi, yeni okula ve çocuğun değişimine atfedilebilir. 

Zor okuluz derken üzerinde durulması gereken noktalar var. Pek çok veli'den bu "zor" olma konuda anektodal bilgiler aldım. Öğretmenlerin ve yöneticilerin pek çok okulda işi kolaylaştırma, öğrenciyi hizaya sokma, burnunu sürtme gibi eğilimleri olabildiği gibi, iyi bir eğitim verme adına gevşek olmamak da gerekir. Kendi öğrenciliğimden, diğer bilgilerden şunu biliyorum. Negatif elektriklenme başladığında öğrenme ve öğretme  hem öğreten hem öğrenen için zor bir süreçtir. Önemli olan negatif elektriklenmelerden uzak durmak. Üsküdar Amerikan toplantısında gördüğüm yöneticilerin aday (daha kaydını okula yaptırmamış erişkin / veli kişiler oluyoruz) kişilere karşı bazı konularda tavizsiz konuşmaları. Özellikle soru/cevap kısmında bu konu kesin (nokta). Bu tarz bir iletişimi devlet okullarında, yabancı misyoner okullarında ve devlet dairelerinde sık görürüz. Açıklamama gerek yok. Hepimizin böyle bir yaşanmışlığı vardır. 

Bu konuda kısa bir tanıtımda okulu haksız bulduğum örnekleri sıralamak istiyorum. 

İntihal ile ilgili tutum. İntihal bildiğiniz gibi bilimsel hırsızlıktır. Bir metnin orijinal olmayışı, başka bir yerde kopyalanışı. Öğrencilerden okulda intihal ile ilgili okuldan atılmaya varan, ciddi cezalar olduğunu öğrendim. FBI kılıklı amcalar veliler ile görüşüyormuş. Bunun ne kadar kötü ve ayıp olduğunu anlatıyormuş. vs. Durun bir dakika. Söz konusu olan lise öğrencilerinden bahsediyoruz. Original research yapan Newton'dan değil.  Kaç kişi hayatında elmanın ağaçtan düştüğünü görüp bunu özgün bir dilde anlatmıştır. Kitapta olmayan hangi metni öğretmenler lise öğrencisinden kabul eder? Mecbur bir yerden alacaklar.  Merak ediyorum lise öğrencisi Shakespear benzeri kendi yazdığı bir metni öğretmenin önüne koyarsa kaç alır acaba? Bu intihal meselesini bir daha düşünmek gerek. Hele ayakkabı kutularıın en yüksek mevkiilerde dolaştığı bir ülkede dürüstlük konusunda çocukların boğazını nekadar sıkmak gerektiğini konusunda bir dengeye ulaşmak gerekir diye düşünüyorum. Link

Dikkatimi çeken empati yoksunluğu örneklerinden biri ise uzun süreden beri var olduğu belli olan bir sorun. Okulda teneffüslerin "5 dakika" olduğu söylendi. Derslikler ise zaman zaman faklı binalarda yapılarda yapılıyormuş.  Normal bir teneffüs (nefes alma + tuvalete gitme + su içme) gibi için bile kısa olan 5 dakikada çocuklar bir binadan diğer bir binaya gidip derse yetişiyorlarmış. Olabilir. Öğretmenler anlayışlı ise, gecikmenin sebebini biliyorlarsa olabilir. Ama durum öyle değilmiş. Bundan dolayı ceza alan öğrenci sayısı azımsanmayacak sayıdaymış. Bunu onlarca kez diyalog konusu olmuş ve çözülmemiş okul idaresinin inadının iyi bir göstergesi olarak gördüm kısa bir tanıtım sırasında. Öğrenciyi bir binadan diğer binaya 5 dakikada yetişme zorunda bırakma ve bundan dolayı ona ceza vermeyi,  "zor bir okuluz" cümlesi ile bir araya getirdiğim zaman kendimi potansiyel veli olarak o öğrenciler gibi öğrenilmiş çaresizlik durumunda hissttim bir anda. 

Okula girerken çocuğa bir kitapçık veriliyor. Buradaki kurallara uymak zorundasın şeklinde. Aslinda bu kitapçığın bir kopyasını tanıtım toplantısında dağıtmak iyi olurdu. Veliler baksın, görsün. Bu kuralları kabul ediyor mu? Bu kuralların uygulandığı bir okulu ister mi? Kural kitapçığı çocuklar okula başladıktan sonra ilk hafta dağıtılıyor. Bu aşamada çocuğa bir seçeneksizlik sunuluyor. O kitapçıktan yazan tüm kuralları gözden geçermek gerekiyor. 

Kural 1
Bu kurala uymak çocuğa yaşamda ve okulda ne kazandıracak?
Bu kurala uymak çocuğa yaşamda ve okulda ne kaybettirecek?
Bu kurala uymamak çocuğa yaşamda ve okulda ne kazandıracak?
Bu kurala uymamak çocuğa yaşamda ve okulda ne kaybettirecek?
Çocuğun bu kurala uymaması öğretmene, okula ne kaybettirecek?
Çocuğun bu kurala uymaması öğretmene, okula ne kazandıracak?
Bu kurala uymak pratikte: Mümkün mü? Zor mu? İmkansız mı?
Okulun bu kurala uymamak için getirdiği ceza orantılı mı?

Kural 2
...
...
...

El kesme, recm gibi kutsal kitapların kuralları bile sorgulanırken bir okulun kurallarını sorgulamayı çok görmemeliyiz. Uyulacak kuralların sayısı pratik olarak olanaklı ve ölçülü mü? Abartılı mı? Toplamda bu kuralların hepsi uygulandığında okula diğer okullara göre ne gibi avantajlar sağlıyor? Öğretmenlere, idareye ne avantaj sağlıyor? 

Örnek olarak kulağıma gelen telefonun zamansız çalması kuralının cezası 3 ay telefona el konulması şeklinde. 

Kural: Okulda telefonu zamansız kullanmak. 
Bu kurala uymak çocuğa yaşamda ve okulda ne kazandıracak? Disiplin öğrenecek. Öğretmene arkadaşlarında saygıyı öğrenecek. 
Bu kurala uymak çocuğa yaşamda ve okulda ne kaybettirecek? Telefonu belli zamanlarda kullanamayacak. 
Bu kurala uymamak çocuğa yaşamda ve okulda ne kazandıracak? Aile ve arkadaşları ile iletişimi canlı tutacak. 
Bu kurala uymamak çocuğa yaşamda ve okulda ne kaybettirecek? Dersi algılaması güçleşecek. 
Çocuğun bu kurala uymaması öğretmene, okula ne kaybettirecek? Öğretmenin dikkatinin dağılmasına yol açacak. 
Çocuğun bu kurala uymaması öğretmene, okula ne kazandıracak? Hiç bir şey. 
Bu kurala uymak pratikte: Mümkün mü? Zor mu? İmkansız mı? Mümkün. 
Okulun bu kurala uymamak için getirdiği ceza orantılı mı? 3 ay cep telefonuna el konulması, kesinlikle bu kural için orantısız bir ceza. 1. ihlalde 1 hafta. 2. ihlalde 2 hafta, 3.'de 4 hafta + veli toplantı orantılı bir ceza. 

Kanımca bütün kuralları velilerin ve pedagogların ve çocuk psikyatristlerinin ve öğretmenlerin ve başka okuldan gelen öğretmenlerin ve okula kayıt yaptırmak isteyenlerin görüşleri alınarak tek tek gözden geçirilmesi gerekiyor.  Ciddi, emek ve maliyet gerektiren bir süreç. Ama gerekli. 

Yeni yönetim anlayışları havuç ve sopa yani ödül ve ceza yöntemleri yerine başka yöntemlerin olası olduğunu göstermiştir. Bu yöntemlerden en bilineni Autonomy / Mastery / Purpose anlayışına dayanmaktadır. Ona ustalık kazandır.  Ona çalışmak isteyeceği onu heyecanlandıran gerçekleştirilebilen iyi bir amaç ver. Kişiyi özür bırak. Yöntemini süresini kendisi ve ekibi belirlesin. İyi puanlar ile okula girmiş çocuklara, iyi olduğunu iddia eden bir okula havuç sopa yöntemini yakıştıramıyorum. 




Yukarıda daha az can sıkan okulları daha üst sıralarda görüyoruz. Belki bir sebebi vardır diye bazen düşünmek gerekir. 

Yaş ağacı eğmek daha kolaydır. İlkokul eğitimi bu açıdan veli, öğretmen ve okul açısından daha kolaydır. Ağaç kurumaya başladıktan sonra ona şekil vermek daha itina daha özen ister. Lise çağını, ergenlik sonrasını bu açıdan ağacın kurumaya, kırılganlaşmaya başladığı bir döneme benzetebiliriz. Bir kaç ağacı kırıp diğerlerini çok güzel yaptık demekde mümkün, hiç birini kırmadan güzel oldu demek de mümkün. 

İTÜ Sözlük: "Aynı zamanda birkaç senedir intihara meyilli gençlerin yuvası olarak Alman lisesi ile beraber anılan lise..."  Polisin bilgisayardan çıkardığı Lara Falay: Okul kötü, insanlar deli gibi bayıyo.2002 lafını iyi incelemek gerekir. Resmi makamlar İkinci intihar Uğur Göğüş için "İntiharın okulla ilgisi yok" dediler. Bu görüşü dile getiren bir psikyatri uzmanı değil, görüş beyanı ise bir araştırmaya dayanmıyor. Çocukların dayanabileceği baskı limitini hesaplamak gerekir. İyi adapte olan çocuklar ile adapte olmayanlar arasında farklar olabilir. Herkes aynı baskıya aynı derecede aynı cevabı verecek kuralı yok. Lara ve Uğur dışında intihar vakaları, aşırı risk alımı sonu şüpheli ölümler basit bir google araması ile bulunabilir. Nevzat Kaan Tuğlu... 

Bireylerin aşırı strese verdikleri yanıt birbirinden farklı olabilmektedir. Aşırı baskı, iletişim kurulan kişilerin empatiden yoksun davranması, öğrenilmiş çaresizliğin bildiğim iki etkisi olabilmektedir. A: Pasifizasyon ve depresyon. Kişi kendi kalıbına çekilir. B: Yaşam paradigmalarının değişimi. B üzerinde durmak istiyorum. Aşırı baskıya maruz kalan, kendini çaresiz hisseden kişilerin bir kısmı: benim mevcut bilgilerim, ayakta kalmak için kullandığım yöntemler, aile gibi sosyal ve parasal destklerimin tamamı yetersizdir ve yanlıştır kanısına varır. Bu kişilerin ideolojisi, sosyal çevresi gibi parametreleri kısa bir dönemde 180 derece değişebilir. Teist iken satanist olabilir. Aileden destek beklerken şeyh'ten hocadan destek arayışına girebilir. Bu aşamayı bu değişimi iyi gözlemlemek gerekir. 




Zor okul kavramını, öğrenciyi zorlama, hayat başarısı, okul başarısı gibi kavramları sistem dışında biri olarak kısa bir tanıtım sonrası edindiğim izlenimler ile birlikte yazmaya çalıştırm. Hırs yapan veliler ve zeki çocukların her tür yaramazlık yolunu kurallar ve kitapçıklar ile kapatan bir okul. İzlenimim budur. 

Sağdan Soldan Alıntıları 

Quotes from  Nedir.net
Her ne kadar bu okuldan ve hocalarindan nefret etsem de egitimine laf ettirmeyecegim okul. 
İcinde tikkysinden tut marjinaline,sapigindan tut aseksueline,kilindan tut az da olsa duzgun insanina kadar her cesit insan bulunduran nefret edilesi okul.
Yarin itibariyle sinav donemi baslayacak olan anamizi aglatacak okul.
Bu tarz okullarda okurken nefret edilir ama mezun olununca da cok özlenir.
Öğrencilerini çeşitli yollardan bir şekilde ruh hastası veya anarşist yapmayı başarmış, ota boka isyan etmemi sağlamış okul. %90 ının tikky olduğu fakat bunu alsa kabul etmeyeceği ; bahçesi sevilesi okulum.bazı hocaları gereksiz kompleksli. sınav haftasında sokar. mezun olunca herkes özlüyormuş, görecez bakalım.
Muduru harika mudur yardimcilari ise igrenc okul.
Arada bir kıl hocalar çıkar ve T-shirt'ündeki bir harf yüzünden eve gönderebilirler.

Quotes from Ekşi:
"intihar edeni hiç bir şekilde yargılamamak lazım. zira üsküdar amerikan'da okudum, intiharlarıyla meşur bir okul. güçsüz, bencil, hayatla baş edemeyen insanlar olarak tanımlanıyor intihar eden insan. benim için bir nevi bu dünyaya fazla gelen insanlar. kimseyi "güçsüz" diye yargılamak haddime değil. vakti zamanında bu şekilde de düşünmüşlüğüm vardır. 

her insan için bazı şeylerle baş etme durumu farklıdır, güçlü/güçsüz olmakla alakası yok bunun. bu saatten sonra intihar eden insanı yargılayacak halim de yok zaten. ama işte her şey o kadar kolay değil, o kadar basit değil." 07.08.2013 01:15 slade junkie

İşine geldiği zaman "amerikan okulu" işine gelmediği zaman ise "milli eğitime bağlı" olan, öğrencileri giderek kendinden soğutan ve 2008 itibarı ile kendisini özlemeyecek bir dönem mezun edecek okulum.04.11.2007 20:36 ~ 20:37 blackworld 

Öğrencilerini harcamaktan çekinmeyen bir okul. 02.05.2005 12:45 ohh jim 

Tüm öğrencilerin, öğretmenlerin başı sağolsun.. 01.05.2005 20:23 xeyn

Yasaklarıyla ünlü bir okul.  02.10.2004 22:42 fiore

Üsküdar Amerikan Lisesi Kimlik Tablosu (2014)
Kuruluş 1876
Ülke Türkiye
Şehir Bağlarbaşı Vakıf Sok. No:1 34664 Üsküdar İstanbul
Türü Yabancı Dille Eğitim Veren Özel Lise
Müdür Funda Cüceloğlu
Eğitim dili Türkçe/İngilizce/ (Fransızca/Almanca/İspanyolca(seçmeli))
Resmî sitesi www.uaa.k12.tr 

Bakılası önemli link, gerçekten önemli tıklayın bakın. 



  1. http://www.nytimes.com/2015/04/26/sunday-review/push-dont-crush-the-students.html 

6 yorum:

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

İlk olarak belirtmek isterim ki ben de bir Üsküdar Amerikan Lisesi öğrencisiyim ve üç yıldır bu okulun öğrencisiyim. Yazınızın başında gerçeğe uyumun önemli olduğunu belirtmişsiniz. UAA'nın reklam için kendini olduğundan daha iyi gösterdiğine katılıyorum. Ancak sizin yazınızda olduğu kadar da kötü değil. Gerçeğe uyumlu olmak için belirtmek isterim ki bu okulun birçok güzel ve keyifli yanı da var.
Evet, bu okul gerçekten zor bir okul. Sıradan bir devlet okulundan çok daha ileride ve üstün düzeyde derslerimiz var. Prep yılımda bir 10. sınıf öğrencisi seviyesinde olan soru çözdüğümü hatırlıyorum(Annem matematik öğretmeni olduğu için biliyorum). Okul dışındaki tüm arkadaşlarım-gerek yabancı gerek Türk- hepsi bir UAA öğrencisinin çözebileceği soruları görünce korkuyor. Her ne kadar bazen abartıya kaçsa da okulumuzun eğitim sistemi gerçekten zor ve bunun üstünden kalkabilecek öğrenciler yetiştirebilecek seviyede. Ayrıca öğrencilerin büyük kısmı bu konuda çok başarılı. Ortalamamın 92 olmasına rağmen dönemde 78. (167 kişi arasından)olduğumu belirtmek istiyorum.
Bilgi hırsızlığına gelirsek dışarıdan bir göz olduğunuz her haliyle belli. Bu politika hiç de anlattığınız gibi işlemiyor. Okulumuzun kütüphanesinden ya da bize sağladıkları kapsamlı e-kütüphanelerden alıntı yapabiliyoruz. Yaptığımız alıntı ve bilgileri araştırmamızın sonunda "MLA citation" la belirtiyoruz ve belirtmek isterim ki yurt dışındaki tüm üniversiteler bunu yapmamızı bekliyor. Az da olsa araştırma yaparsanız gerçekleri umarım görürsünüz. Bir araştırma yaparken isterseniz Shakespeare'den alıntı yapın, alıntı yaptığınızı belirtirseniz sorun çıkmıyor. Bunun yanında okul her ödevde en az iki kaynaktan alıntı yapmamızı şart koyuyor. Bu bize gelecekte üniversitemizde başarılı olmayı ve araştırma yapmayı öğretiyor ve bize genel kültür katıyor.
5 dakikalık teneffüs hakkında dediklerinize ne kadar güldüm anlatamam. Empati yoksunluğu demişsiniz, asıl size sormalı: sizce hangi okulun yalnızca 5 dakikalık teneffüsü olur? Okulumuzda teneffüs süreleri şöyle: 5 dk, 20 dk, 5 dk, 40 dk (hafta iki gün +25 dk) 5 dk, 5 dk. Ve inanın bana üç kat inip kampüsün bir yanında diğer yanına yürüyüp beş kat çıkmak (olabilecek en uzun mesafe) 5 dakika sürüyor. Daha uzun sürerse de öğretmenlerimiz anlayış gösteriyor. Geç kağıtları, yani sizin deyiminizle cezalar, ders işlenmeye başlanıp mazeretsiz geç gelenlere veriliyor ve bu da yalnızca öğretmen gerekli duyarsa. Tuvalet için acil ihtiyacımız olursa ya da su içmek istersek öğretmenler dersten çıkmamıza izin veriyorlar.
Telefon yasağına gelirsek. Şu anda 20 ve 40 dakikalık teneffüslerde kullanmak serbest ve hatta derslerde tablet veya bilgisayar kullanabiliyoruz. Bu da okulun kendi wi-fi ı olduğunun kanıtı. İki yıl önce de telefonlar dediğiniz gibi yasaktı. Ancak bu bizim eğitimimizi etkilediği içindi ve geçen ay yapılan ankete göre öğrencilerin %97'si derste veya kısa teneffüslerde telefon kullanmanın onları kötü yönde etkileyebileceğini düşünüyor. Buyurun bir de gerçeğe uyumlu olan yönden bakın.
İntihar konusuna çok değinemeyeceğim çünkü benim okulda olduğum sürece hiç olmadı. Ancak bu kişilerin arkadaşlarının dediğine göre hepsi okulda ve ailesi arasında mutlu olan kişilerdi. Biri de okul dışı farklı bir gruba katıldığı için intihar etti.
Yazınız da en çok güldüğüm kısım da YGS hakkında olandı. Biliyorsunuz ki okulumuzun ismi Üsküdar AMERİKAN Lisesi ve İngilizce eğitim görüyoruz. Öğrencilerin büyük kısmı yurt dışına gidiyor, yani YGS'ye girmiyorlar ya da dalgasına giriyorlar. Ayrıca, maalesef bir özel okulda okuduğumuz için YGS'yi takmayan ve babalarına güvenenleri de unutturmamak isterim.
Okulumuz zor, çok ödev var ve stresli bir okul. Ancak bunun yanında kulüpleri olan, sportif, sosyal, çalışkan, festivalleri ve farklı etkinlikleri olan eğlenceli bir okul. Bilmiyorum neden bu kadar nefretle yaklaştınız, belki çocuğunuz giremediği içindir ya da çok pimpirikli bir ebeveynsinizdir.
Umarım yazınızı okuyanlar ardından benim yorumumu da okur, gerçeğe uyumlu bir kanıya varırlar.

Elis dedi ki...

Okul hakkında birsürü söylenti duydum ama tabi ki o okulda okuyanlar daha iyi bilir. Bir sorum olacak, okulunuzda zenginliğiyle hava atıp bursluları ezikleyenler çok oluyo mu? Hep böyle olayların olduğunu duydum. Şimdiden teşekkür ederim

Unknown dedi ki...

Pişmanlık pişmanlık ve yine pişmanlık
Daha kötüsü düzeltilme olacağı olmayan geri dönüşümsüz bir hayal kırıklığı
Dıştan bakınca insanı cezbeden içi boş bomboş yapılar vardır hani...
Dünyadaki en güzel. örneği
Buna karşılık insanı hayrete düşüren yönü: nasıl bir birikim ise baş aşağıya gidiş. bir türlü bitmiyor....
Düşünün yabancı hocası nerede ise hiç kalmamış yerli hocaları sürekli değişen öğrencilerin bu hızlı değişimemden başının. Döndüğü bir ortam.... akademik başarı olarak örneğin yurt içi yurt dışı başarı puanı ortalamaları yerine yüzdeleri ustalıkla manipüle eden.sayıları bir elin parmağını geçmeyen gerçek başarılı öğrencileri homojen bir okul başarısı olarak takdim eden son derece profesyonel bir yönetim.ve ticari.vakıf.....
Geçen zamanımıza paramıza her şeyden çok daha.önemli olmak üzere çocuğumuza yazık oldu....
Öğrenci ve ebeveynlere sözde mesafeli olmanın tek.nedeni: parlak dış görüntünün ardındaki içi boşalmışlığı kamufle etme çabası....
Her alınan dersin faydası aranır....bu okuldan alınacak ders bile yok....
Her yönü ile yıkım ....ötesi yok

Unknown dedi ki...

Yurt dışında bir üniversiteye girmede bu okulun katkısı yok mu? O konuda başarısı nedir, galiba siz bu okuldan memnun degiksiniz

Unknown dedi ki...

YKS ve SAT ortalamasını vermeden sadece istatistik manipülasyon yapmak doğru değil....Üsküdar Amerikan lisesinin en büyük yanlışı ve aldatmacası budur.....özellikle yerli sınava hazırlanan öğrencilere karşı son derece insafsız ve sert bir tutumları var... diğer okulların ( Robert GS Kadıköy anadolu...) öğrencilerine gösterilen anlayışın yüzde biri bile yok ben onu vurgulamak istedim.... yabancı üniversiteleri de kazananların listesi de yayınlanıyor... orada yapılan aldatmaca da önemli zira öğrencilerin yerleştirildiği programların örneğin Amerika’daki üniversitelerin ilk20’sinde olup olmadığını çoğunlukla sorgulayan yok..... özetle yerliyabancı öğrencilerinyerleştirildiği programların burslu olup olmaması ve daha önemlisi okulun yerli yabancı sınavlardaki başarı puan ortalaması en önemli kıstas olduğu halde bundan hiç söz edilmiyor.... Üsküdar Amerikan American Board’dan zaten ayrılmış yabancı öğretmen sayısı neredeyse sıfırlanmış sad ve etiketi olan bir okul..... tercih yaparken veliler çok çok iyi incelemeli kanımca