Nasıl konsantre olmalıyız? Çocukların kendini işine vermesi ve dikkat dağıtan unsurlardan uzak durması her zaman erişkinlerden daha zordur. Konsantrasyon problemi öğrenme problemlerinin başında gelmektedir. Bir kaç basit adım, erişkinler ve çocukların konsantrasyon yeteneğini artırabilir.
Konsantrasyonu öğrenmeye yardımcı olmak için iyi bir rol moleli olmanın önemi yadsınamaz. Bir proje üzerinde çalışıyorsanız, ne yaptığınızı, nasıl çalıştığınızı onlara açıklayınız. Projeyi küçük parçalara bölmenin önemini, çalışırken neden rahatsız edilmek istemediğinizi onlara açıklayınız.
Çocuğun çalışma sırası geldiğinde çalışma ortamının önemi konusunda bir kaç kural hatırlatılabilir. Çalışmalar sessiz, müzik televizyon konuşanlar ve evcil hayvanlardan arınmış olmalıdır. Beyin'deki algılama filtreleri (talamus ve limbik sistem) parazitleri ayıklamada herzaman başarılı olamayabilir.
Çalıştıkları ödev karmaşık zaman alıcı ve büyükse, onlara işi küçük parçalara bölmeyi öğretmeliyiz. Onlara her seferinde bir parçaya odaklanıp,, bitirmeyi öğretmeliyiz.
Çocuğun deneyimi ve konsantrasyon yeteneği erişkinlerden az olduğundan beklentilerinizi ve eleştiri düzeyinizi ölçülü tutmaya özen göstermelisiniz.
Sessiz kurallar
Erişkinler'de bazen bir kaç işi birarada yürütmeye çalışır. Bazen eskilerin kullandığı basit kuralları unutup, yeniden keşfetmek zorunda kalabiliriz. İşimizi kesintilerle böldüğümüzde, kendimizi multitasking yapan varlıklar olarak düşünmüş olabiliriz. Örneğiin bir taraftan sık sık maillere bakıp, biri ile sohbet ederek işimizi yapmaya çalışabiliriz. Ancak son çalışmalar beynimizin çok görevliliği etkin bir şekilde yerine getiremediğini göstermiştir.
Motivasyon
Bir göreve başlamadan önce neden bu işi üstlendiğinizi sormalısınız. Hedef ve ödül net olarak canlandıkça motivasyon, dolayısıyla işe odaklanma artacaktır. Çocuklarda konsantrasyon problemlerin bir kısmı gizli kalmış motivasyon problemleridir. Örneğin çocuklar ezberden şikayetçi oldukları halde Pokémon karakterlerinin adını hatırlamada veya dinazor isimlerini öğrenmede aynı problemden yakınmazlar.
Duygusal çekim alanları
Sivri duygular kolayca dikkati dağıtmaktadırlar. Bir müsvedde kağıdında bu duyguların listesini yapınız. Sadece listeyi yapmak bile zihni arındırmaya yardımcı olabilir.
Beslenme
Beynimiz çalışmaları sırasında yüksek miktarda şeker tüketir. Kan şeker düzeyini sık ve az beslenerek, meyve, yoğurt ve tam tahıl ürünleri kullanarak sabit tutmak iyi bir politika iken, rafine şekerler ve nişastalı ürünler ile şekere zirve yaptırıp, ardından aşırı insülin salgılatmak pek akıllıca değildir.
Fiziksel aktivite
Düzenli yapılan fiziksel aktiviteler beyine giden oksijen ve glukozu harekete geçirir. Uzun süredir masanızda oturuyor ve giderek sıkıntı başlıyorsa masadan ayrılıp bir yürüyüş molası verme zamanı gelmiş demektir.
Övgü
Başarılı bir çalışma seansından kendinizden bir övgüyü esirgemeyin. Hatta çocuğunuzdan da bunu esirgemeyin. Beynimizdeki ödül merkezleri dopamin üretip, kısa bir mutluluk süresi yaşattıkça bir sonraki seansda odaklanma daha da kolay hale gelir.
Charmine Liebertz, Eğitim bilimlerinde doktora sahibi, Almanya, Tümleşik öğrenme kurumu başkanıdır.
Konsantrasyon arttırmaya yönelik oyunlar
Hikaye hafiyesi
Grupta bir kişi çeşitli detaylar içeren gerçek veya hayali bir hikaye anlatır. Gruptakilerden detaylar hakkında sorular sorar. Hikaye içine bilinçli bir mantık hatası yerleştirilebilir. En başarılı dinleyici sonraki sunucu olur.
Dikkat et
6-8 oyuncu bir çember oluşturarak durur. İlk oyuncu tek ve basit bir hareket gösterir, ikinci oyuncu ilk hareketin sonuna kendi hareketini ekleyerek tekrarlar.
Restoran
Garson olan bir oyuncu diğer 2-3 oyuncunun siparişlerini kağıt kalem kullanmadan hazırlar ve sunar. Siparişler odadaki eşyalardan verilir. (Kalem, dergi, 2 top, 3tabak gibi)
C.L.
Duyuların dengesi
Konsantrasyon ve düşünme yetileri yaşamımızın ilk 10 yılı içinde şekil alır. Bu yetenekler yaşadığımız zihinsel, duygusal ve motor deneyimler sonucu şekil alırlar. İnsan zihni gelen bilgi dalgalarından neleri filtre edip, neleri seçeceğini zamanla öğrenir.
Sürekli TV izleyen veya bilgisayar oyunu oynayan bir çocuğun zihinsel süreçleri, akranları ile fiziksel olarak oyun oynayıp, kitap okuyan birinden farklı gelişir. Günümüzün medya dünyasında çocuğun görsel ve işitsel organları aşırı uyarılırken, dokunma gibi duygular az uyarı alabilmekte. Hem aşırı uyarılma hem az uyarılma çocuğun bilgi işleme yetisinin sağlıklı gelişmesine handikap olabilmektedir. Veli ve eğitimcilerin görevi çocuğa erken dönemde dengeli bir uyaran spektrumu sunma konusunda duyarlı davranmaktır. C.L.
Kaynak : Scentific American
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder