Atılganlık Çalışma Kitabından Temel Bilgiler ve Stratejiler
Bu belge, Randy J. Paterson'ın "The Assertiveness Workbook" adlı eserinden elde edilen temel temaları, kavramları ve uygulanabilir stratejileri sentezlemektedir.
Belgenin temel amacı, pasif, agresif ve pasif-agresif iletişim tarzlarının aksine, atılganlığın ne olduğunu, neden önemli olduğunu ve nasıl geliştirileceğini kapsamlı bir şekilde açıklamaktır.
Atılganlık, kişinin maskesini çıkarması ve kendini dürüstçe, başkalarının haklarına saygı göstererek ifade etmesi anlamına gelen "orada olma" sanatı olarak tanımlanır.
Bu, doğuştan bir kişilik özelliği değil, öğrenilebilir bir beceriler bütünüdür.
Gelişim süreci, stres, sosyal beklentiler ve yerleşmiş olumsuz inançlar gibi engellerin aşılmasını gerektirir. Temel ilke, kişinin kendi davranışlarının sorumluluğunu alması ve başkalarının da kendi davranışlarından sorumlu olduğunu kabul etmesidir. Belge, sözsüz iletişim, geri bildirim alıp verme, "hayır" deme, istekte bulunma ve yapıcı yüzleşme gibi temel atılganlık becerilerini ayrıntılı olarak ele almakta ve bu becerilerin sürekli pratikle geliştirilebileceğini vurgulamaktadır.
--------------------------------------------------------------------------------
1. Dört Temel İletişim Stili
İnsanlar arası iletişim, temel olarak dört ana stilde incelenir. Her birey zaman zaman bu stillerin hepsini kullansa da, genellikle biri daha baskındır. Atılganlık, bu stiller arasında en etkili ve sağlıklı olanıdır.
Özellik | Pasif Stil | Agresif Stil | Pasif-Agresif Stil | Atılgan Stil |
Davranış | Kişi sessiz kalır, duygu ve ihtiyaçlarını ifade etmez. Sürekli özür diler ve başkalarına katıldığını söyler. | Kendi duygu ve isteklerini, başkalarının görüşlerini küçümseyerek, görmezden gelerek veya hakaret ederek ifade eder. | Sorumluluktan kaçınmak için unutma, gecikme gibi "inkar edilebilir" yollarla beklentileri karşılamaz. | İhtiyaçlarını, isteklerini ve duygularını doğrudan ve dürüstçe ifade eder. Başkalarının farklı görüşlere sahip olabileceğini kabul eder. |
Sözsüz İletişim | Vücut küçülür, omuzlar düşer, göz teması kurulmaz, ses tonu alçaktır. | Vücut büyük ve tehditkar bir hal alır, göz teması sabit ve delici, ses tonu yüksektir. | Genellikle pasif stili taklit eder. | Vücut rahattır, göz teması sık ama rahatsız edici değildir, hareketler doğaldır. |
Temel İnançlar | "Başkalarının ihtiyaçları benimkinden önemlidir. Onların hakları var, benim yok." | "Benim ihtiyaçlarım daha önemli ve haklıdır. Benim haklarım var, onların yok." | "Başkalarına söz versem bile istediğimi elde etmeye hakkım var. Davranışlarımdan sorumlu değilim." | "Benim ve başkalarının ihtiyaçları eşit derecede önemlidir. Kendimizi ifade etme hakkımız eşittir." |
Duygular | Reddedilme korkusu, çaresizlik, hayal kırıklığı ve öfke. Başkaları tarafından "kullanıldığı" için gücenme. | O an için güçlü ve galip hissetme. Sonrasında pişmanlık, suçluluk veya başkalarını incittiği için kendinden nefret etme. | Atılgan olsaydı reddedileceği korkusu, başkalarının taleplerine karşı gücenme, yüzleşme korkusu. | Kişi kendine ve başkalarına davranış biçimine karşı olumlu hisseder. Öz saygı artar. |
Hedefler | Çatışmadan kaçınmak, ne pahasına olursa olsun başkalarını memnun etmek. | Ne pahasına olursa olsun kazanmak, başkaları üzerinde kontrol sağlamak. | Sorumluluk almadan istediğini elde etmek. | Her zaman kazanmak zorunda kalmadan kendini ifade etmek. Kimsenin kimseyi kontrol etmediği, karşılıklı öz saygıya dayalı bir ilişki. |
--------------------------------------------------------------------------------
2. Atılganlığın Önündeki Engeller
Birçok insan atılganlığın faydalarını bilmesine rağmen bu stili benimsemekte zorlanır. Bunun temelinde üç ana engel yatar:
Stres Engeli
Stres tepkisi veya "savaş ya da kaç" mekanizması, vücudun algılanan bir tehdide karşı verdiği ilkel bir tepkidir. Bu tepki, kaslara kan pompalar, kalp atışını hızlandırır ve kişiyi fiziksel mücadeleye hazırlar. Modern dünyadaki sosyal tehditler (eleştiri, çatışma) karşısında bu tepki, kişiyi düşünmeden hareket etmeye, yani pasif (kaç) veya agresif (savaş) davranmaya iter. Bu engeli aşmak için stratejiler şunlardır:
- Strese Karşı Direnç Oluşturma: Düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve yeterli uyku gibi yaşam tarzı değişiklikleri stresi yönetmeyi kolaylaştırır.
- Durum Değerlendirmesini Gözden Geçirme: Olaylara yönelik tehditkar yorumları sorgulamak ("Bu gerçekten bir felaket mi?") stres tepkisini azaltabilir.
- Stres Tepkisini Sakinleştirme: Derin ve yavaş diyafram nefesi gibi gevşeme teknikleri, anlık stresi kontrol altına almak için etkilidir.
Sosyal Engel
Kişinin çevresindeki insanlar, atılgan davranışlara beklenmedik bir şekilde direnebilir.
- Değişim Korkusu: İnsanlar kişinin eski (pasif veya agresif) davranışlarına alışıktır. Tarzdaki bir değişiklik, onları endişelendirir ve ilişkinin geleceği hakkında belirsizlik yaratır.
- Geçmişten Gelen Beklentiler: Eğer kişi genellikle pasifse, en ufak bir atılganlık gösterisi "çok öfkeli" olarak yorumlanabilir. Geçmiş davranışlar, yeni davranışların yanlış yorumlanmasına neden olur.
- Kontrol Sorunu: Pasif bir kişi atılganlaştığında, daha önce ona verdikleri kontrolü geri alır. İnsanlar güç kaybetmekten hoşlanmadıkları için bu değişime direnebilirler.
- Cinsiyet Rolleri: Toplum, kadınların genellikle daha pasif ve hizmet odaklı, erkeklerin ise daha agresif ve kontrolcü olmasını bekleyebilir. Bu beklentiler, her iki cinsiyet için de atılganlığın önünde bir engel teşkil edebilir.
İnanç Engeli
Atılganlığı engelleyen en güçlü bariyerlerden biri, kişinin kendi zihnindeki çarpıtılmış inançlardır. Bu inançlar genellikle çocuklukta öğrenilir ve otomatik olarak davranışı etkiler.
- Pasifliği Destekleyen İnançlar:
- "Atılgan olmak bencilliktir."
- "Eğer 'hayır' dersem insanlar beni sevmez."
- "Başkalarıyla aynı fikirde olmamak kabalıktır."
- "Benim fikrimin bir önemi yok."
- Agresifliği Destekleyen İnançlar:
- "Öfkeli olmaya hakkım var." (Bu, öfkeyi yıkıcı bir şekilde ifade etme hakkı olarak yorumlanır.)
- "Agresif olmazsam hiçbir şey elde edemem."
- "Dürüstlük en iyi politikadır." (Bu inanç, başkalarını incitmek için bir bahane olarak kullanılır.)
--------------------------------------------------------------------------------
3. Atılganlığı Destekleyen Temel İlkeler
Olumsuz inançların üstesinden gelmek için, gerçekliğe dayalı destekleyici ilkeleri benimsemek gerekir. Tüm bu ilkeler tek bir ana konsepte dayanır: "Davranışlarınızdan siz sorumlusunuz; başkaları da kendi davranışlarından sorumludur." Bu ilke, kontrolün sınırlarını çizer.
- Ne yapıp ne yapmayacağıma kendim karar veririm: Başkalarının isteklerine uymak bir seçimdir, zorunluluk değil.
- Kendimi başkalarına gerekçelendirmek zorunda değilim: Açıklama yapmak veya mazeret sunmak, yargılama gücünü karşı tarafa devretmektir.
- İnsanlar fikirlerini değiştirebilir: Bir karar vermiş olmak, o karara sonsuza dek bağlı kalmak anlamına gelmez.
- Herkes hata yapar: Hata yapmak, hayatınızın kontrolünü başkalarına devretmeniz gerektiği anlamına gelmez.
- Adil olmayan muameleyi veya eleştiriyi protesto etme hakkım var: Haksızlık karşısında sessiz kalmak, durumu onaylamak anlamına gelebilir.
- Başkalarının sorunlarından ben sorumlu değilim: Herkes kendi sorunlarıyla başa çıkma sorumluluğuna sahiptir.
--------------------------------------------------------------------------------
4. Temel Atılganlık Becerileri ve Stratejileri
Atılganlık, pratik gerektiren somut becerilerden oluşur.
Sözsüz İletişim
Mesajın nasıl söylendiği, ne söylendiğinden daha etkili olabilir. Atılgan bir duruş dik, omuzlar geride, göz teması rahat ve ses tonu sakin ve nettir. Pasif duruş küçülmüş ve kaçıngan, agresif duruş ise büyük ve tehditkardır.
Geri Bildirim Alma ve Verme
- Olumlu Geri Bildirimi Alma: Birçok insan iltifatları reddetme (inkar etme, küçümseme, şakaya vurma) eğilimindedir. Bu, iltifatı yapan kişiye hakarettir. Atılgan yaklaşım, iltifatı basit bir "teşekkür ederim" ile kabul etmektir.
- Yapıcı (Düzeltici) Geri Bildirim Verme: En önemli kural, kişiye değil, davranışa odaklanmaktır. "Sen tembelsin" yerine "Bu işin zamanında bitirilmesi gerekiyor" demek daha yapıcıdır. Geri bildirim özel olarak, sakin bir zamanda ve mümkünse olumlu bir çerçeve içinde verilmelidir.
"Hayır" Deme Becerisi
"Hayır" diyememek, hayatın kontrolünü başkalarına devretmek demektir. Etkili bir şekilde "hayır" demek için:
- Net ve Kısa Olun: "Belki" veya "emin değilim" gibi belirsiz ifadelerden kaçının.
- Özür Dilemeyin veya Mazeret Üretmeyin: Bu, karşı tarafı reddetme hakkınız olmadığı mesajını verir ve onlara sizi ikna etmeleri için bir kapı aralar.
- Kırık Plak Tekniği: İsteği yapan kişi ısrar ederse, aynı net ve sakin ifadeyi tekrarlayın ("Hayır, bunu yapmaya istekli değilim.").
- Sonuçları Kabul Edin: Başkalarının sizin reddetmenizden hoşlanmama hakkı vardır.
İsteklerde Bulunma: DESO Yöntemi
İsteklerinizi net ve kontrolcü olmadan ifade etmek için dört adımlı bir yöntem kullanılabilir:
- D-escribe (Betimle): Durumu olgusal olarak ve yargılamadan tanımlayın. ("Son bir aydır faturaların ödenmediğini fark ettim.")
- E-xpress (İfade Et): Durumla ilgili duygularınızı "ben" dilini kullanarak ifade edin. ("Bu durum beni endişelendiriyor.")
- S-pecify (Belirt): Ne istediğinizi net, somut ve davranışsal olarak belirtin. ("Bu hafta sonu oturup bir ödeme planı yapmamızı istiyorum.")
- O-utcome (Sonuç): İsteğiniz yerine getirilirse veya getirilmezse ne olacağını (olumlu veya olumsuz sonuçları) belirtin. ("Böylece mali durumumuz hakkında daha güvende hissederim.")
Yapıcı Yüzleşme
Çatışma, her yakın ilişkinin doğal bir parçasıdır. Yüzleşmeden kaçınmak yerine, onu yapıcı bir şekilde yönetmek önemlidir.
- Hazırlık: Yüzleşmeden önce sorunu net bir şekilde tanımlayın, sembolik anlamını düşünün, hedefinizi belirleyin, kendi rolünüzü değerlendirin ve bir DESO senaryosu hazırlayın. Zamanı ve mekanı dikkatlice seçin.
- Yüzleşme Sırasında:
- Sakin Kalın: Gerginliği azaltmak için derin nefes alın.
- Dinleyin: Karşı tarafın bakış açısını anlamaya çalışın ve anladığınızı yansıtın ("Yani sen... olduğunu söylüyorsun, doğru mu anladım?").
- Kazanmaya Çalışmayın: Amaç bir çözüm bulmaktır, haklı çıkmak değil.
- Geçmişi Gündeme Getirmeyin: Mevcut konuya odaklanın.
- "Asla", "Her Zaman" Gibi Mutlak İfadelerden Kaçının: Bu tür ifadeler savunmayı tetikler.
- Ortak Zemin Bulun: Anlaştığınız noktaları vurgulayın.
--------------------------------------------------------------------------------
5. Değişim İçin Pratiğin Önemi
Atılganlık bir gecede öğrenilmez; sürekli pratik ve bilinçli çaba gerektiren bir yolculuktur.
- Hatalara İzin Verin: Yeni becerileri denerken yapılan hatalar, öğrenme sürecinin önemli bir parçasıdır.
- Kolaydan Başlayın: En zorlu durumlar yerine, daha az riskli durumlarda pratik yaparak başlayın.
- Atılganlık Karneleri (Assertiveness Scorecards): Zorlu etkileşimleri kaydetmek, kişinin kendi tepkilerini analiz etmesine ve daha iyi alternatifler geliştirmesine yardımcı olan pratik bir araçtır.
- Sabırlı Olun: Eski alışkanlıklar güçlüdür. Yeni atılgan tepkilerin otomatik hale gelmesi zaman alır. Bu süreç, başlangıçtaki tuhaflık ve rahatsızlık hissine tahammül etmeyi gerektirir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder