2025-06-29

HERSEY-BLANCHARD DURUMSAL LİDERLİK MODELİ

HERSEY-BLANCHARD DURUMSAL LİDERLİK MODELİ

Çalışanlarınızı Başarılı Bir Şekilde Nasıl Yönetirsiniz?

Liderlik kavramı, 20. yüzyıl boyunca büyük evrimler geçirdi. Başlangıçta insanı bir makine gibi gören yaklaşımlar (örneğin Frederick Taylor’un Bilimsel Yönetim Teorisi), yerini insan psikolojisini ve sosyal dinamikleri dikkate alan teorilere bıraktı (örneğin Hawthorne çalışmaları). Daha sonra stratejik yönetimden öz-düzenlemeye kadar pek çok kuramsal model geliştirildi. Ancak tüm bu yaklaşımlar içinde en esnek ve uygulamaya dönük olanlardan biri Hersey ve Blanchard’ın Durumsal Liderlik Modelidir.

Bu model, liderliğin sabit bir tarz değil, duruma ve çalışanın gelişim düzeyine göre değişen dinamik bir süreç olduğunu savunur. Yani etkili bir lider, kendi davranışlarını çalışanının hazırlık düzeyine göre ayarlamalıdır.


📌 Modelin Temel Varsayımı

“Başarılı liderlik, duruma göre değişebilen liderliktir.”

Bu modelde liderin başarısı, tek bir liderlik tarzını her duruma uygulamak yerine, her çalışanın bulunduğu gelişim düzeyine uygun liderlik davranışlarını sergilemesine bağlıdır. Model iki temel boyut üzerine inşa edilmiştir:

  1. Görev yönelimli davranış (talimat verme, yapılandırma)
  2. İlişki yönelimli davranış (dinleme, destekleme, teşvik etme)

Bu iki boyutun farklı kombinasyonları, dört temel liderlik stilini doğurur:


🔄 Dört Liderlik Stili

1. Yüksek Yönerge – Düşük Destek (Öğretmek / Direktif Verme)

  • Durum: Çalışan işe yeni başlamış, motivasyonu yüksek ama deneyimi az.
  • Liderin Rolü: Emir ve talimat verir. Süreci sıkı biçimde kontrol eder.
  • Amaç: Bilgi ve yönlendirme sağlamak.

➡️ Bu aşamada lider, öğretmen gibi davranır. “Ne, nasıl ve ne zaman yapılacağı” açıkça belirtilir.


2. Yüksek Yönerge – Yüksek Destek (Rehberlik / Koçluk)

  • Durum: Çalışan artık temel bilgileri kazanmıştır ama özgüveni azalmıştır. Motivasyon dalgalı olabilir.
  • Liderin Rolü: Hâlâ talimat verir ama daha fazla destek sunar. Karar verme süreçlerine çalışanı katar.
  • Amaç: Hem yön göstermek hem de moral kazandırmak.

➡️ Lider, hem süreci yönetir hem de moral kaybı yaşayan çalışana koçluk yapar.


3. Düşük Yönerge – Yüksek Destek (Destekleme / Katılım Sağlama)

  • Durum: Çalışan beceriklidir ama motivasyonu değişkendir.
  • Liderin Rolü: Kararları birlikte alır. Sorumluluğu paylaşır.
  • Amaç: Güven vermek ve bağlılığı artırmak.

➡️ Lider, artık sahneden yavaşça çekilir, çalışanı yüreklendirir, fikirlerini paylaşması için ortam yaratır.


4. Düşük Yönerge – Düşük Destek (Yetki Verme / Delege Etme)

  • Durum: Çalışan hem yetenekli hem de isteklidir. Yüksek özerklik gösterir.
  • Liderin Rolü: Karar alma ve uygulama tamamen çalışana bırakılır.
  • Amaç: Özerkliği desteklemek, liderliği paylaşmak.

➡️ Bu aşamada lider artık bir rehber değil, gerektiğinde başvurulan bir danışmandır. Çalışan kendi kararlarını alır, projelerini yönetir.


📈 Gelişim Düzeylerine Göre Liderlik Uyumu

Durumsal liderlikte her çalışanın gelişim düzeyi (D1 – D4) göz önünde bulundurulur:

Gelişim Düzeyi Tanım Uygun Liderlik Tarzı
D1 – Bilgisiz ama istekli Yeni başlayanlar, hevesli ama deneyimsiz S1 – Öğretmek
D2 – Biraz bilgili, güveni azalmış Deneyim kazanmış ama motivasyonu düşmüş S2 – Rehberlik
D3 – Yeterli, ama bazen isteksiz Yetkin fakat özgüveni dalgalı S3 – Destek
D4 – Yetkin ve istekli Tam özerk, kendine güvenen S4 – Yetki verme

🧠 Modelin Faydaları ve Uygulama Alanları

  • Esneklik: Farklı çalışanlara farklı liderlik tarzları uygulamak mümkündür.
  • Gelişim Odaklılık: Çalışanların büyümesini ve bağımsızlaşmasını destekler.
  • Lider Yetiştirme: Liderin amacı, bir gün kendi yerine geçebilecek liderler yetiştirmektir.
  • İletişim Kalitesini Artırır: Çalışanların ihtiyaçlarına göre yaklaşım değiştiğinden iletişim daha sağlıklı olur.

🎯 Sonuç: Liderin Asıl Amacı – Gölge Etmeden Yol Gösteren Olmak

Hersey-Blanchard modelinin nihai önerisi şudur:

Çalışanlarınızı öyle yönlendirin ki siz fuzuli bir hâl alın. Ve onları başarılı olmaları için hazırlayın ki bir gün lider pozisyonuna geçebilsinler.”

Liderlik, baskı kurmak değil, rehberlik etmektir.

 Çalışanlar, bilgiyi ve özgüveni kazandıklarında, liderin gölgesine ihtiyaç duymazlar. Gerçek liderlik, kendi yerine geçebilecek liderleri yetiştirmeyi hedefler.


Hiç yorum yok: