2025-07-02

İktidar ve Teknoloji: Bin Yıllık Mücadele, Daron Acemoğlu & Simon Johnson

📘 İktidar ve Teknoloji: Bin Yıllık Mücadele

(Power and Progress: Our Thousand-Year Struggle Over Technology and Prosperity)

Yazanlar: Daron Acemoğlu & Simon Johnson


🧭 Giriş

“Teknolojik ilerleme” eşittir “toplumsal refah”: Bu yaygın inanç, tarih boyunca çoğu zaman sorgulanmadan kabul edildi. Oysa Daron Acemoğlu ve Simon Johnson, bu varsayımı kökten sarsıyor.
İktidar ve Teknoloji: Bin Yıllık Mücadele adlı eserleri, teknolojik gelişmelerin hangi koşullarda refah getirdiğini, hangi durumlarda ise yalnızca elit çıkarları beslediğini tarihsel örnekler ve güncel analizlerle ortaya koyuyor. Kitap, teknolojinin yönünün tarafsız olmadığını ve bu yönün ekonomik, siyasi ve sosyal mücadelelerle şekillendiğini savunuyor.


🧩 Kitabın Temel Tezi

Acemoğlu ve Johnson’a göre teknoloji, kendi başına bir “kurtarıcı” değildir. Aksine:

  • Teknoloji çoğu zaman iktidarın güçlenmesine hizmet etmiştir.
  • Refah artışı, teknolojinin yönünden çok kimin tarafından kontrol edildiğine ve kazanımların nasıl paylaşıldığına bağlıdır.
  • Demokratik kurumlar, sendikalar ve toplumsal katılım teknolojiyi halk yararına yönlendirebilir.

🏛️ Tarihsel Arka Plan: Bin Yıllık Bir Yolculuk

Kitap, insanlık tarihindeki teknolojik gelişmeleri üç ana dönemde inceliyor:

1. Ortaçağ ve Tarımsal Teknolojiler

  • Ağır saban, su değirmeni gibi araçlar üretkenliği artırsa da bu kazanımlar genellikle feodal elitlerin elinde toplandı.
  • Köylüler, bu gelişmelerden çok az fayda gördü; teknoloji iktidarın aracı oldu.

2. Sanayi Devrimi: Makinelerin Gücü

  • Buhar gücü, mekanizasyon, pamuk çırçır makinesi gibi buluşlar, üretimi katladı; fakat ilk etapta vasıfsız işçiler için yıkıcı oldu.
  • Makineler, işgücünü ikame etti, ücretleri düşürdü, iş koşullarını kötüleştirdi.
  • Ancak: Sendikalar, işçi hareketleri ve siyasi reformlar sayesinde bu teknolojiler zamanla daha adil biçimde topluma yayılabildi.

3. 20. Yüzyıl: Kurumsal Denge Arayışı

  • Refah devleti modelleri (eğitim, sağlık, sosyal güvenlik) ile teknolojik ilerlemenin meyveleri daha geniş toplumsal kesimlere ulaştı.
  • Ancak bu dönem de kendiliğinden oluşmadı; mücadelelerin ürünüydü.

💻 Dijital Çağ: Yeni Güç Merkezleri

Acemoğlu ve Johnson’a göre, günümüzde teknolojinin doğası, geçmişteki eşitsizlikleri yeni biçimlerde tekrar üretiyor:

1. Otomasyon ve İşgücü Kaybı

  • Yapay zekâ, robotik sistemler ve yazılımlar, özellikle vasıfsız işçileri işsiz bırakıyor.
  • Bu süreç, üretkenliği artırsa da, gelir eşitsizliğini büyütüyor.

2. Veri Ekonomisi ve Tekelleşme

  • Google, Amazon, Meta gibi teknoloji devleri, veri ve algoritmalar üzerinden ekonomik ve politik güç biriktiriyor.
  • Gözetim kapitalizmiyle birlikte bireyler üzerindeki kontrol artıyor, demokratik denetim azalıyor.

3. Tekno-iyimserlik Eleştirisi

  • Elon Musk gibi teknoloji vizyonerleri, ilerlemenin doğrudan refah getireceğini savunuyor.
  • Ancak kitap, teknolojinin yönünün ve etkisinin toplumsal güç ilişkileriyle belirlendiğini vurguluyor.

❓ Kitabın Sorduğu Temel Sorular

  1. Neden bazı teknolojiler ücretleri artırırken, bazıları düşürür?
    ➤ Yanıt: Teknolojinin tasarımında işçiyi tamamlayıcı mı, ikame edici mi olduğuna bakılmalıdır.

  2. Daha adil bir teknoloji düzeni için ne yapılmalı?
    ➤ Yanıt: Eğitim politikaları, işgücü desteği ve demokratik kurumlarla teknolojinin yönü kamu yararına çevrilebilir.

  3. Neden günümüz teknoloji liderlerinin yaklaşımı endişe verici?
    ➤ Yanıt: Teknolojiye dair tek taraflı iyimserlik, eşitsizlik ve otoriterleşme risklerini görmezden geliyor.


🧠 Yazarların Önerdiği Çözüm Yolları

Acemoğlu ve Johnson, teknolojiyi toplumsal yarara hizmet edecek şekilde yönlendirmek için şu dört temel öneriyi öne çıkarıyor:

  • Kurumsal Reformlar: Güçlü sendikalar, sosyal güvenlik ve emek piyasası düzenlemeleri.
  • Eğitim Yatırımları: İşçilerin teknolojiye uyum sağlayabilmesi için sürekli beceri geliştirme.
  • Teknolojiye Demokratik Müdahale: Şirketlerin tekelleşmesini önleyecek düzenleyici çerçeveler.
  • Toplumsal Katılım: Teknolojik yönelimlerin belirlenmesinde halkın aktif rol alması.

👥 Yazarlar Hakkında

Daron Acemoğlu

  • MIT’de ekonomi profesörü.
  • Ulusların Düşüşü kitabıyla küresel çapta tanındı.
  • John Bates Clark Madalyası (2005) ve Cumhurbaşkanlığı Kültür-Sanat Büyük Ödülü (2013) sahibi.

Simon Johnson

  • MIT Sloan School of Management’ta öğretim üyesi.
  • Eski IMF başekonomisti.
  • Küresel ekonomik krizler ve kamu politikaları konusunda uzman.

📌 Kitabın Önemi ve Etkisi

  • Teknolojiye politik bir bakış getiriyor.
    Sadece inovasyonun kendisi değil, bu inovasyonun kim tarafından, nasıl kullanıldığı asıl belirleyicidir.

  • Eşitsizliğe karşı alternatif bir anlatı sunuyor.
    Geçmişte refah artışını sağlayan unsurlar yeniden hatırlatılıyor: mücadele, örgütlenme ve demokratik baskı.

  • 2023’te Türkçeye çevrilerek Doğan Kitap tarafından yayımlandı.
    520 sayfalık eser, kamu politikaları, ekonomi, sosyoloji ve siyaset bilimi açısından çok katmanlı bir kaynak niteliğinde.


🔚 Sonuç: Teknoloji Kimin İçin?

“Teknolojik gelişme kaçınılmazdır” düşüncesine karşı Acemoğlu ve Johnson, şu uyarıyı yapıyor:

“Teknolojiyi kim kontrol ederse, geleceği de o şekillendirir.”

Bu nedenle teknoloji sadece mühendislerin, yatırımcıların ya da yöneticilerin değil; halkın, işçilerin ve demokratik kurumların ortak çabasıyla yönlendirilmelidir. Aksi takdirde teknoloji, yeni bir “iktidar tahkim” aracına dönüşebilir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder