Kendimize Anne Olmak (Self-Mothering / Re-Mothering): Yetişkinlikte İçsel Şefkati Yeniden İnşa Etmek
Birçok insanın hayatında ortak bir deneyim vardır: Küçükken ihtiyaç duyduğu duygusal bakımın, güvenin, ilginin ve koşulsuz kabulün her zaman karşılanmamış olması.
Bu eksiklikler çoğu zaman büyüyünce ortaya çıkar: Öz-değer sorunları, terk edilme korkuları, ilişkilerde dengesizlikler, sürekli onay arayışı, kendini eleştirme, kendine yabancılaşma…
İşte self-mothering ya da re-mothering, tam olarak bu boşlukları onarmak; yetişkin bireyin kendi içinde yeni bir “içsel anne” figürü oluşturarak geçmişte karşılanamayan ihtiyaçları bugün karşılayabilmesi anlamına gelir.
Bu süreç kişiyi “çocukluğuna geri götüren” bir nostalji değil, aslında yetişkinlikte duygusal özerkliğe giden derin ve pratik bir dönüşüm yolculuğudur.
1. Self-Mothering Nedir?
Kendimize anne olmak; içimizdeki kırılgan, savunmasız, yaralı veya ihmal edilmiş çocuk tarafını şefkat, sevgi, ilgi ve güvenle yeniden büyütme pratiğidir.
Bu süreç:
- Kendimizi yargılamak yerine anlamayı,
- Duygularımızı inkâr etmek yerine karşılamayı,
- İhtiyaçlarımızı görmezden gelmek yerine sahiplenmeyi,
- Acıyı bastırmak yerine sağaltmayı,
- İçsel eleştirmeni susturup içsel şefkati güçlendirmeyi içerir.
Yani self-mothering, “başkalarının bize veremediğini artık kendimizin vermesi”dir.
2. Neden Self-Mothering’e İhtiyaç Duyarız?
Her insan çocukken üç temel duygusal ihtiyaca sahiptir:
- Güvenli bağlanma
- Görülmek, duyulmak, anlaşılmak
- Koşulsuz kabul ve sevgi
Bu ihtiyaçlar karşılanmadığında yetişkinlikte şu sonuçlar ortaya çıkabilir:
- Sürekli onay veya sevgi arayışı
- Aşırı uyumlanma (people pleasing)
- Kendine sert ve acımasız davranma
- Kaygılı veya kaçıngan bağlanma örüntüleri
- Duygulara yabancılaşma
- Kronik suçluluk veya utanç
- Kendini sabote eden davranışlar
Self-mothering tam burada devreye girer: Eksik kalan içsel yapıyı yeniden kurar.
3. İçsel Çocuğun Rolü: Yeniden Anne Olmanın Merkezi
Self-mothering’in kalbinde İçsel Çocuk vardır.
İçsel çocuk; geçmişteki yaşantıların duygusal izlerini, ihtiyaçlarını, korkularını ve hayallerini taşıyan yanımızdır. İhmal edilmişse yetişkin yaşamda şu şekilde kendini gösterir:
- “Kimse beni gerçekten sevmiyor.”
- “Yeterince iyi değilim.”
- “Hata yaparsam terk edilirim.”
- “Kendimi savunmaya hakkım yok.”
Re-mothering, içsel çocuğu yeniden “evine kabul etmek”, ona güvenli bir alan yaratmak ve yetişkin egonun onu şefkatle büyütmesidir.
4. Self-Mothering’in Dört Temel Boyutu
4.1. Duygusal Şefkat
Kendimize anne olmanın birinci adımı, duyguları bastırmamak; her duyguyu yumuşak bir sesle karşılamaktır.
- “Bu duyguyu hissetmen normal.”
- “Korktuğunu görüyorum, yanındayım.”
- “Üzgünsün, bunu birlikte aşarız.”
Kendi iç sesiniz size böyle konuşmaya başladığında, içsel eleştirmen yerini içsel şefkatliye bırakır.
4.2. Sınırlar Koymak
Annenin çocuğunu koruması gibi, yetişkin kişinin de kendisini koruyan sınırlar koymayı öğrenmesi gerekir.
Bu sınırlar:
- Başkalarının taleplerine hayır diyebilmek,
- İstismar veya manipülasyona izin vermemek,
- Kendi zamanını, enerjisini ve duygu kapasitesini korumak gibi becerilerle somutlaşır.
Kendi adına sınır koyabilen kişi, kendisine anne olmuş demektir.
4.3. Düzenli Bakım (Self-Care değil, Self-Nurture)
Self-mothering, yüz maskesi yapmak ya da spa gününden ibaret değildir.
Gerçek bakım, şunları içerir:
- Sağlıklı uyku düzeni
- Düzenli beslenme
- Bedenin ihtiyaçlarını duymak
- Dinlenmeye izin vermek
- Aşırı yüklenmemek
- Kendi yaratıcılığını beslemek
- Yalnız kalma ihtiyaçlarına alan açmak
Anne nasıl çocuğunun temel düzenini kurarsa, yetişkin de kendi düzenini kurmayı öğrenir.
4.4. Kaliteli Öz-iletişim
Bu, kendi kendinle sağlıklı bir ilişki kurmak demektir:
- Kendine açıkça ne hissettiğini sormak
- İçsel çelişkileri yargılamadan anlamak
- Her duygunun altında yatan ihtiyacı fark etmek
- Kendine dürüst ama nazik olmak
Yani içsel anne, sürekli iletişimde olan bir rehberdir.
5. Re-Mothering’in Psikolojik Faydaları
Araştırmalar self-mothering uygulamalarının şu alanlarda dönüşüm sağladığını gösteriyor:
- Duygusal regülasyonun güçlenmesi
- Bağlanma stilinin daha güvenli hale gelmesi
- Özgüven ve özsaygının artması
- İçsel eleştirmenin etkisinin azalması
- Travma sonrası iyileşmede hızlanma
- İlişkilerde daha sağlıklı seçimler yapma
- Duygusal dayanıklılığın büyümesi
Kişi artık “çocukluk eksikliğiyle yaşayan biri” değil; kendini koruyan, kollayan ve destekleyen bir yetişkin haline gelir.
6. Kendimize Anne Olmak İçin Uygulanabilir Yöntemler
6.1. İçsel Çocuğa Mektup Yazmak
“Küçük Nevit, seni duyuyorum. Artık yanındayım…”
Bu tür mektuplar içsel bağı kuvvetlendirir.
6.2. Şefkatli İç Ses Egzersizleri
Kendine hitap ederken çocuğuna konuşur gibi:
- “Bugün yoruldun, biraz mola ver.”
- “Hata yapman doğal.”
- “Sana kızmıyorum; anlıyorum.”
6.3. Kendine Güvenli Alan Yaratmak
Bir köşe, bir sandalye, bir ritüel, bir nefes…
Burası “kendime güvenli anne kucağı sunduğum” alan olur.
6.4. Yetişkin Ben ile İçsel Çocuk Diyaloğu
Gün içinde birkaç dakika:
- "Şu an neye ihtiyacın var?"
- "Seni ne korkuttu?"
- "Seni ne mutlu eder?"
Bu soru-cevaplar içsel çocukla yeniden bağ kurar.
6.5. Sınır Pratikleri
Kendine şu soruları sor:
- “Bu benim sınırlarımı ihlal ediyor mu?”
- “Bunu yapmak benim ihtiyaçlarıma uygun mu?”
- “Kendimi koruyor muyum?”
6.6. Kendini Besleyen Rutinler
Minimal ama düzenli bakım:
- Uyumak
- Su içmek
- Dinlenmek
- Küçük zevkler yaratmak
- Yaratıcılığı beslemek
Bunlar içsel annenin günlük şefkati olur.
7. Kendimize Anne Olmanın Zorlayıcı Yanları
Bu süreç zaman zaman şunları tetikleyebilir:
- Unutulmuş acıların yüzeye çıkması
- Çocukluk eksiklerinin fark edilmesi
- Ebeveynlere karşı karmaşık duygular
- Suçluluk ve öfke
- “Keşke böyle olmasaydı” hissi
Bunlar doğal iyileşme belirtileridir. Terapi ile desteklendiğinde süreç çok daha sağlıklı ilerler.
8. Sonuç: İçimizdeki Yetişkin, İçimizdeki Çocuğun Annesi Olabilir
Kendimize anne olmak; geçmişi silmek değil, geçmişi yeniden yorumlayarak bugün kendimizi şefkat, ilgi ve güvenle büyütme pratiğidir.
Bu süreç sonunda kişi:
- Kendine karşı nazik,
- Duygusal olarak daha dengeli,
- Daha sağlam sınırlar kurabilen,
- İçsel değerini bilen,
- Kendi hayatının bakımını üstlenebilen bir birey haline gelir.
Belki geçmişte yeterince sevilmedik.
Belki görülmedik, duyulmadık, anlaşılmadık.
Ama bugün kendimize şu sözü verebiliriz:
“Artık yanındayım. Seni koruyacağım, seveceğim, anlayacağım. Sana ben bakacağım.”
Bu söz, re-mothering yolculuğunun gerçek başlangıcıdır.
• “Buradayım, seni seviyorum” (bağlanma)
• “İyi yaptın, gurur duyuyorum” (teşvik)
• “Seni görüyorum, sen özelsin” (ayna)
• “Korkma, seni korurum” (koruyucu)
• “İhtiyacın olduğunda yanındayım” (ilk müdahale) vb.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder