Nâsır-ı Hüsrev (Farsça: ناصر خسرو, tam adı Ebû Mu’în Nâsır bin Hüsrev el-Kubâdiyânî; 1004–1088) Ortaçağ İslam dünyasının en önemli şair, düşünür, seyyah ve filozoflarından biridir.
Kısaca Hayatı
- Doğum yeri: Horasan’ın Kubadiyan bölgesi (bugünkü Tacikistan yakınları).
- İlk gençliğinde Sünni olarak yetişti, devlet kâtibi ve bürokrat olarak görev yaptı.
- 1046’da gördüğü bir rüya ile hayatının yönü değişti: şarap kadehinden arınmaya çağrıldığını hissetti ve içkiye, dünyalık zevklere veda ederek manevî bir arayışa çıktı.
- Bu arayış onu İsmailî düşüncesine yöneltti. Yaklaşık yedi yıl süren bir seyahate çıktı.
- 1046–1052 arasında Horasan’dan yola çıkarak Mekke, Kudüs, Şam, Halep, Mısır gibi merkezleri gezdi.
- Kahire’de dönemin güçlü Fâtımî Devleti’nin sarayına girdi, İsmailî davasına bağlandı ve dâî (davetçi, misyoner) oldu.
- Horasan’a dönünce İsmailî inancını yaymaya çalıştı, ama Ehl-i Sünnet çoğunluğun baskısıyla karşılaştı.
- Bu yüzden ömrünün son yıllarını Bedahşan dağlarında sürgün gibi geçirerek yazıyla değerlendirdi.
Eserleri
- Sefername (Seyahatname): 1046–1052 yıllarındaki yolculuklarını anlattığı eşsiz bir gezi kitabı. O dönem Kahire, Kudüs, Mekke gibi şehirlerin ayrıntılı betimlemeleri yer alır. Ortaçağ İslam dünyasının en güvenilir seyahat kaynaklarından biridir.
- Divan: Farsça şiirlerinden oluşur. Zühd, hikmet, hakikat arayışı ve dünyevî hırsların boşluğu gibi temalar öne çıkar.
- Güşayiş u Rehâyish, Rûşenâî-nâme, Jâmi‘ al-Hikmatayn gibi felsefî-İsmailî eserleri vardır.
Düşüncesi
- Aklı ve bilgiyi en büyük değer olarak görür.
- İsmailî düşünce çerçevesinde Bâtınî tefsir (ayetlerin içsel anlamı) vurgusu yapar.
- İnsan için en büyük kurtuluşun ilim ve hikmet olduğuna inanır.
- Şiirlerinde dünyevî iktidar ve serveti küçümser; kalıcı olanın hakikat olduğunu savunur.
Önemi
- Fars edebiyatında zühdî şiirin en güçlü temsilcilerinden biridir.
- Sefername’si, hem coğrafî ve tarihî bilgiler açısından eşsiz bir kaynak, hem de bir ruhsal dönüşüm belgesidir.
- Bugün Tacikistan, Afganistan ve İran’da bir bilge-şair ve İsmailî gelenekte bir aziz olarak anılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder