2025-07-25

Başkalarını Neden Doğru Dürüst Dinleyemiyoruz?

Başkalarını Neden Doğru Dürüst Dinleyemiyoruz?

Giriş: Dinlemek Sanatı mı, Kaybolmuş Bir Beceri mi?

Günümüzde iletişim araçları çoğalsa da, insanlar arasındaki gerçek dinleme giderek azalan bir beceriye dönüşmüştür. İnsanlar konuşmayı sever ama dinlemeyi unutmuş gibidir. Sık sık karşımızdakini “duyuyor” ama “dinlemiyoruz.” Peki neden? Bu yetersiz dinleme davranışının ardında hangi psikolojik, sosyal ya da bilişsel nedenler yatıyor?


1. Bilişsel Aşırı Yüklenme: Zihin Meşgul, Kulaklar Boş

Zihnimiz, gün boyunca binlerce bilgi akışına maruz kalır. E-postalar, bildirimler, mesajlar, sosyal medya... Bu bilgi bombardımanı beynin dikkat kaynaklarını tüketir. Karşımızdaki kişiyi dinlerken bir yandan:

  • Ne cevap vereceğimizi planlar,
  • Günün planını gözden geçirir,
  • Hatta bambaşka konularda hayallere dalarız.

Bu "bilişsel bölünme", etkin dinlemeyi engeller. Dinlemek aktif bir çaba gerektirir; ama biz çoğunlukla zihinsel otopilottayız.


2. Egosantrizm: “Sıra Bana Gelse de Konuşsam” Hali

Birçok insan için konuşmak, dinlemekten daha tatmin edicidir. Bu egosantrik eğilim şunlara yol açar:

  • Kendi hikâyemizi anlatma arzusu,
  • Karşımızdakinin sözüne karşılık kendi deneyimimizi paylaşma isteği (“Ben de aynısını yaşamıştım…”),
  • Tavsiye verme dürtüsü (“Senin yerinde olsam…”).

Oysa bazen karşımızdaki sadece anlaşılmak, duyulmak ister. Onu kesmeden, yargılamadan, çözüm üretmeden dinlemek yeterlidir.


3. Duygusal Tetiklenmeler: Savunmaya Geçmek

Bazı konuşmalar, bilinçdışımızda tetikleyici olabilir. Özellikle:

  • Eleştiriye açık bir konu,
  • Suçluluk hissi uyandıran ifadeler,
  • Kendi inanç sistemimize aykırı fikirler, dinleme refleksimizi kapatır. Bu durumda:
  • Defansif oluruz,
  • Karşımızdakini anlamaktan çok, kendimizi savunmaya geçeriz,
  • Konuşma yarışına döner: "Ama sen de şöyle yapmadın mı?"

Bu durumda, içsel farkındalık (duygusal zekâ) olmadan sağlıklı dinleme zordur.


4. Kültürel ve Eğitsel Faktörler: Konuşma Teşvik Edilir, Dinleme Öğretilmez

Toplumumuzda “iyi konuşmak” övülür, “iyi dinlemek” ise nadiren takdir edilir. Eğitim sistemimizde:

  • Retorik ön plandadır, aktif dinleme becerileri ise genellikle ihmal edilir.
  • Tartışmayı kazanmak öğretilir, anlamaya çalışmak değil.

Sonuçta, çoğu kişi karşısındakini “anlamaya” değil, “çürütmeye” çalışır. Dinlemek ise bir güç değil, pasiflik gibi algılanır.


5. Sabırsızlık ve Hız Çağı: “Özeti Geç!” Tutumu

Modern çağda zaman her şeydir. Uzun cümlelere, derinlikli açıklamalara tahammül azalmıştır. Sosyal medya kültürü, “kısa ve öz” beklentisini yaygınlaştırmıştır. Bu nedenle:

  • İnsanlar hızlı tüketim mantığıyla dinler,
  • Karşısındakinin düşünsel derinliğine vakit ayırmak istemez,
  • “Ne demek istiyorsun? Hadi, sadede gel!” diyerek süreci keser.

Oysa gerçek anlayış zaman, sabır ve dikkat ister.


6. Dinlemek Cesaret İster: Değişime Açık Olmak Gerekir

Dinlemek sadece duyumsal bir faaliyet değil; aynı zamanda bir empati ve değişim riskidir. Karşımızdakini samimiyetle dinlersek:

  • Onun acısını hissedebiliriz,
  • Haklı olduğunu fark edebiliriz,
  • Kendi düşünce kalıplarımızı sorgulamamız gerekebilir.

Bu nedenle birçok kişi içten içe, "Eğer onu gerçekten dinlersem değişmem gerekebilir" korkusuyla, yüzeysel dinlemeyi seçer.


7. Duygusal Kapasite Eksikliği: Herkes Taşıyamaz

Bazen karşımızdaki kişi öyle derin, karmaşık ya da yoğun duygularla gelir ki, bizde onun yükünü taşıyacak duygusal kapasite yoktur. Bu durumda:

  • Konuyu geçiştiririz,
  • Mizaha vururuz,
  • “Abartıyorsun” diyerek hafifletmeye çalışırız.

Oysa dinlemek, sadece sessiz kalmak değil; duygusal bir alan tutmaktır.


Çözüm Ne Olabilir?

Dinlemeyi geliştirmek için öneriler:

  1. Niyetle Dinlemek: Anlamak için niyetle, merakla dinlemek.
  2. Yargısız Olmak: Dinlerken “haklı-haksız” yargısı yerine “anlamak” odaklı olmak.
  3. Göz Teması Kurmak: Dikkatin tamamen orada olduğunu göstermek.
  4. Kesmeden Sabretmek: Karşımızdaki cümlesini bitirmeden konuşmamak.
  5. Empati Kurmak: Kendi hikâyemizi değil, onun duygusunu hissetmek.

Sonuç: Dinlemek, Sevgidir

Başkalarını doğru dürüst dinleyemememizin ardında zihinsel yorgunluk, egosal direnç, duygusal kapasite eksikliği ve kültürel alışkanlıklar yatıyor olabilir. Ama bu değiştirilemez bir durum değildir. Gerçek dinlemek, bir başkasını sadece sesiyle değil, varlığıyla kabul etmektir. Bu da insan olmanın en insani yanlarından biridir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder